داستان زندگی یک معتاد ترک
زبان ترکی استانبولی
K.L. Anlatıyor; Daha 5-6
yaşındayken anne ve babamın yanımda şiddetli tartışmalar yaptıklarını
hatırlıyorum. Babam ailenin bütün yükünü sırtında taşıyordu, bütün gün eve ekmek
getirebilmek için gündelik işleri takip ediyor yorgun argın eve dönüyordu. "Daha
ne yapsındı ki " en azından kendisi böyle düşünüyordu. Annem ise kendi açısından
haklıydı; o da bütün gün evin işleri, çamaşır bulaşık ve temizlik derken
gündelik telaşın içerisinde yorgun düşüyordu. Olan bana ve dört kardeşime
oluyordu.
|
|
13 yaşıma geldiğimde Babam beni tamirhanede işe soktu. Artık
ben de para kazanıyor, dolayısıyla evde söz sahibi olabiliyordum. Tamirhanede
benimle birlikte çalışan Selçuk isimli arkadaşımın ilk sigara teklifini
hatırlıyorum. Boğazım ne kadar da yanmıştı. Birkaç öksürüğün arkasından
zorlansam da o sigarayı bitirmiştim. Artık sigara kazandığım paranın önemli bir
bölümünüayırmam gereken önemli bir alışkanlığım olmuştu. Bir de diğer
tamirhanede çalışan arkadaşlarla birlikte düzenlediğimiz tiner partileri vardı.
Bu iş için seçtiğimiz mekan ise mezarlıktı. Şimdi yaşadığım hayata bakıyorum da
belki o yıllarda kendimize mekan olarak seçtiğimiz mezarlık şu an adım adım
yaklaştığımız bir kötü sonu temsil ediyor. Esrar maddesine geçişim ise 16
yaşımda en sevdiğim arkadaşım Orhan`dan sigara istediğimde "Sana daha
iyi bir sigara vereyim mi ? " diyerek bana uzattığı sarma şeklindeki
sigarayla oldu.
|
هیچ نظری موجود نیست:
ارسال یک نظر
توجه:فقط اعضای این وبلاگ میتوانند نظر خود را ارسال کنند.